Aşk ateşten gömlek mi?
Kimi sevip kime aşık olacağıma ben karar veririm. Hatta karar bile vermem kendiliğinden olur. Hepimizin hayatına türlü insanlar girip, bu görüştüğümüz insanlardan çıkmaz mı sevdiğimiz veya aşık olduğumuz kişiler? A olmaz B olmaz C olmaz V olur
Çünkü, A kişisi gelip geçicidir, B kişisi hafif duygusaldır ama bişiler eksiktir. C kişisi süreklidir ama sadece partnerdir… D kişisi falan fistan… E F G H İ K L M diye uzar liste. Ve gün gelir birinde dururuz! Çünkü hepimiz biliriz, anlarız bizi seveni. Öpüşünden sarılmasından bakışından. İnsan sevildiğini de sevilmediğini de hisseder. Ve nihayetinde ateş bacayı sarmıştır.
Aşk mı aşksızlık mı?
Ancak asıl mesele buradan sonra başlar. Aşk yokken özgürsün. Ancak aşk varsa iyidir güzeldir ama artık zihnen özgür değilsindir. Çünkü hiç bir aşk kusursuz değildir. Hatta aşk ateşten bir gömlektir. Canın yandıkça giyersin. Giydikçe daha çok seversin acıyı benimsersin.
Yaptıklarına değil yapmadıklarına bakarsın. Sürekli onu düşünürsün… Aşık olduğun kişinin düşüncelerini gerçek anlamda bilmek istersin. Güvenmek ve güvenmemek arası çaresiz bir süreç başlar. Seni sevdiğini bilsen de yetinmezsin ve artık paranoyak düşünceler aklında kol gezer. Heleki hovarda bir geçmişi varsa sevdiğinin daha da şüpheyle dolup taşarsın. Ya kanarsa birinin salladığı kuyruğa? İçin içini yemeye başlar…
Kimileri benim gibi telefonuna casus uygulamalar kurar ve şüphelerini doğrular. (E tabi burası benim çok özelim ve detayları vermiyorum. Casus uygulama hakkında bir yazı ekleyeceğim merak edenler için)
Masallardan şarkılara imkansız bir kavram olarak lanse edilmez mi Aşk? Yar değil midir rüzgar görmemiş dal isteyen? Yar değil midir arı görmemiş bal isteyen?